Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ne istiyorum?

Doğru Başarı. Bana faydalı olanı başarmalıyım. Web site. Kod. Arkadaş. Oyun. Online Platform. Doğru Kontakt. Belki roman, hikaye, sözlü hikaye. Hitabet. Belki Kongregate'te, belki Reddit'te. Belki de bunları elde etmenin yollarını düşünmekten vazgeçmeliyim. Belki de kendimi şarap gibi koyu bir perspektife atmalıyım. Her şeyi ağırdan görmeli. Yoğun hissetmeli. Kısa ve öz olmalı. Koyuluğa bırakabilsem bırakırdım belki. Ama hayat çok hızlı, her şeye geç kalırım. Onu yorulduğumda yapmalıyım. Ancak zaten yorgunum... Hız kazanmak istiyorum ama çok isteksizim. Ağırdan alsam da  aceleci davransam da yine de bir şeyi kazanmaya çalışırdım. Öyleyse bu ne olurdu? Yukarıdakilerden hangi?
En son yayınlar
Hayat aşağı gidiyor. Onu durduramıyorum. Sıkışmış, aynı sorunların ve çözümlerin arasında kalmışım. Kimden yardım istesem, onu sıkıp kendimden uzaklaştırıyorum. Bir arkadaş daha kaybediyorum. Görmek istemediğim birini daha kazanıyorum. Depresif hissediyorum, kafam çalışmıyor. Aynı şeyleri düşünüyor, aynı arzuları kovalıyorum gönülsüzce. Bir söz diğerine bağlanmıyor. Düşünme yeteneğim, sorun çözme kabiliyetinde değil.

Arayış

What The Fuuckk?? Burada her şeyi benim mi yapmam gerek? Şu şehrin şurasında neden ilginç hiçbir şey yok? Nerede el ele tutuşup gezinen sevgililer? Nerede sigara içip sağı solu kesen gangsterler? Nerede eğlenceli gece hayatı? Tüm bildiğim bassı sonuna kadar açıp kulak zarlarımı yerinden sökecekmişçesine titreten serseriler! Onlar da hiç ilginç değiller. Geceleri oyun parkında küçük çocuklar oynuyor ve koca karılar çekirdek çitliyor. Gündüzleri sıcakta bozuk suratlı benden küçükler parkı basıyor. Ama hiçbir şey olmuyor. +18 konular, bilmem hangi kızın götü falan. Lanet olsun. Dünya bu kadar boş olamaz. Bu kadar boşsa birileri oyundan çekilmiş demektir. Eğer o kadar az oyuncu varsa benim gibi birinin yapabileceği daha çok şeyin olması gerekir. Fakat elde var sıfır. Lanet olsun. Lanet olsun. Sosyal dünya çok yetersiz. Sosyal dünyayı geliştirmek için teknoloji bilgim yetersiz (üniversitede değişecek umarım). Lanet olsun. Ben ne istiyorum ki? Benim derdim ne? Aklımda ulaşmak istediğim ş

Sıkıntı

Küçükken hatırlarsınız hemen hepinizin sıkıldığınız zamanlara benim gibi koltukta taklalar attığınızı ya da bir koltuktan diğerine atladığınızı düşünüyorum. Sıkıntı ne kötü bir şeydi öyle değil mi? Yerinde duramayan hiperaktif çılgınlara dönerdik. Yani ben hiperaktif bir çocuk olmasam da sıkıldığım zaman gerçekten hareketli olduğumu biliyorum. Sonrasında yavaş yavaş sıkıntıya alışmaya başladık. Taklalar belki hiç sıkıcı olmadı ama annelerimizin sözleriyle ehlileştik ve taklalar atmayı bıraktık. Annemiz zorla elimizden tutup bizi bir yerlere sürüklerken bacaklarımızı çekip ağırlık yaparak bunu gerçekten sürüklemeye çevirdik belki ama sonra bunu da terk ettik. Sıkıntıya biraz tahammül edebilmeye başladık. Ben hatırlıyorum da uslu durmam söylendiğinde söz dinlemek iyi bir şey olduğu için uslu durmaya karar vermiştim. Bu benim için çok şaşırtıcıydı, sıkıntıya diretmenin kötü olduğunu biliyordum ama bu kadarını kendimden beklemiyordum. Annem beni bir güne getirmişti ve ben koridordaki koltu

İnsan Ne İster?

İnsanlar zaki yaratıklardır. Kavrama yeteneğine sahiptirler. Ancak kavrama yalnızca bir yetenek değildir, bir ihtiyaçtır, açlıktır, gerektir. Bu yüzden biz insanlar değişikliğe ihtiyaç duyarız. Fakat bunun pek de farkında gözükmüyoruz. Özellikle zihinlerini daha az kullanan insanlar, bizi sıkıcılığa çekiyor ve bu ihtiyacı görmüyorlar. Ancak onlar dahi "değişiklik" boyutunda da olsa kendilerine bir şeyler katmanın peşindeler. Yani bazen, o da bazıları. Onların bu değişiklik arayışları bile bir değişmez olmuş ve de "değişiklik olsun" diye yapılan davranışlar geliştirmişlerdir. İnsan madem zekiyse, zihni kullanmaya olan bu tembellik, bu korku niyedir? Zihin; çeşitli, değişken, hızlı, yenilikçi nimet. İnsanlık şiddetli bir güce sahip zihnine sahip olmasa çoktan nesli tükenirdi. Çoğu yerde insanların zekası göz ardı edildiğinde son derece zayıf olduğu dile getirilir. Öyleyse tıpkı ilk başta zihnimiz olmadan hayatta kalamayacak olduğumuz gibi belki ve öyle görünüyor ki on

İşte Ben - 1

Hiç başınıza geldi mi? Beyninizin ön tarafının çalışmadığını hissettiğiniz oldu mu? Bir şarkı dinlemek istediniz, açtınız fakat kendinizi şarkıya veremediğniiz oldu mu? Şarkının sonuna kadar beklediniz ama şarkıyı hiç dinlemediğiniz oldu mu? Nerdeyse hiç haz almadan dinlemek istediğiniz şarkıyı bitirdiniz mi hiç? Ya hayallerinizin size kuru geldiği hiç oldu mu? Bir hayalinizde bir konserdesiniz, herkes aşağı yukarı zıplayıp eğleniyor, şarkıcılar kendilerini öyle kaptırmış ki saçları yüzlerinin önüne düşüyor ve ağlıyorlar fakat siz bu hayalde bile kendinizi veremiyorsunuz ve bir köşede sızlanırken yakalıyorsunuz kendinizi. Hayalinizde konsere birlikte gittiğiniz hayali arkadaşlarınız gibi olmak, onlar nasıl muhteşem bir uyum içinde eğleniyorsa ve nasıl güzel bir şekilde yaşıyorlarsa siz de öyle olmak istediniz mi hiç hayalinizde? Ya da şarkıcılar kadar muazzam olmak? Ya da başka bir hayal kurun. Mesela Manhattan, New York gibi büyük bir şehirde göklere uzanan binalardan birinin çatısınd

Younghood and Vitality Center - Bölüm ?

Younghood and Vitality Center 'dan bir parça. ... "Kötü bir ölüm şekli öyle değil mi? Canının yavaş yavaş alınması. Gençsin, ama dinç değilsin. Gençlik, ömrün yüzde kaça kadarıdır diye düşünülmez, dünyada geçirilen zamana göre düşünülür. Gençliği bu tanımıyla kabul edecek olursak sen gençsin. Fakat yaşam gücü tanımıyla kabul edecek olursak sen 90 yaşındaki yaşlı bir adamdan daha yaşlısın. Uyuyorsun, ama dinlenemiyorsun. Uyku, çalınan yaşam gücünü telafi edemez. Yaralanıyorsun ama iyileşemiyorsun. Her gün evvelki günden daha az enerjiyle uyanıyorsun. Bir gece yine uyumak için yattığında sabah uyanacak enerjiyi bulamayacaksın. Ama ölmeyeceksin de. Uykuyla ölüm arasında sıkışacaksın. Ve yavaş yavaş, ölüme doğru kayacaksın." dedi Bayan Comstock. Ne derse haklıydı, gözlerim her sabah daha da kızarık oluyordu. Kendimi hala genç hissediyorum ama sanki onu hızlıca kaybediyorum. Sanki %95 enerji kaybıyla yaşıyormuşum gibi. Günün sonuna geldiğimde son derece uykulu oluyorum ama