Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İnsan Ne İster?

İnsanlar zaki yaratıklardır. Kavrama yeteneğine sahiptirler. Ancak kavrama yalnızca bir yetenek değildir, bir ihtiyaçtır, açlıktır, gerektir. Bu yüzden biz insanlar değişikliğe ihtiyaç duyarız. Fakat bunun pek de farkında gözükmüyoruz. Özellikle zihinlerini daha az kullanan insanlar, bizi sıkıcılığa çekiyor ve bu ihtiyacı görmüyorlar. Ancak onlar dahi "değişiklik" boyutunda da olsa kendilerine bir şeyler katmanın peşindeler. Yani bazen, o da bazıları. Onların bu değişiklik arayışları bile bir değişmez olmuş ve de "değişiklik olsun" diye yapılan davranışlar geliştirmişlerdir. İnsan madem zekiyse, zihni kullanmaya olan bu tembellik, bu korku niyedir? Zihin; çeşitli, değişken, hızlı, yenilikçi nimet. İnsanlık şiddetli bir güce sahip zihnine sahip olmasa çoktan nesli tükenirdi. Çoğu yerde insanların zekası göz ardı edildiğinde son derece zayıf olduğu dile getirilir. Öyleyse tıpkı ilk başta zihnimiz olmadan hayatta kalamayacak olduğumuz gibi belki ve öyle görünüyor ki on

İşte Ben - 1

Hiç başınıza geldi mi? Beyninizin ön tarafının çalışmadığını hissettiğiniz oldu mu? Bir şarkı dinlemek istediniz, açtınız fakat kendinizi şarkıya veremediğniiz oldu mu? Şarkının sonuna kadar beklediniz ama şarkıyı hiç dinlemediğiniz oldu mu? Nerdeyse hiç haz almadan dinlemek istediğiniz şarkıyı bitirdiniz mi hiç? Ya hayallerinizin size kuru geldiği hiç oldu mu? Bir hayalinizde bir konserdesiniz, herkes aşağı yukarı zıplayıp eğleniyor, şarkıcılar kendilerini öyle kaptırmış ki saçları yüzlerinin önüne düşüyor ve ağlıyorlar fakat siz bu hayalde bile kendinizi veremiyorsunuz ve bir köşede sızlanırken yakalıyorsunuz kendinizi. Hayalinizde konsere birlikte gittiğiniz hayali arkadaşlarınız gibi olmak, onlar nasıl muhteşem bir uyum içinde eğleniyorsa ve nasıl güzel bir şekilde yaşıyorlarsa siz de öyle olmak istediniz mi hiç hayalinizde? Ya da şarkıcılar kadar muazzam olmak? Ya da başka bir hayal kurun. Mesela Manhattan, New York gibi büyük bir şehirde göklere uzanan binalardan birinin çatısınd

Younghood and Vitality Center - Bölüm ?

Younghood and Vitality Center 'dan bir parça. ... "Kötü bir ölüm şekli öyle değil mi? Canının yavaş yavaş alınması. Gençsin, ama dinç değilsin. Gençlik, ömrün yüzde kaça kadarıdır diye düşünülmez, dünyada geçirilen zamana göre düşünülür. Gençliği bu tanımıyla kabul edecek olursak sen gençsin. Fakat yaşam gücü tanımıyla kabul edecek olursak sen 90 yaşındaki yaşlı bir adamdan daha yaşlısın. Uyuyorsun, ama dinlenemiyorsun. Uyku, çalınan yaşam gücünü telafi edemez. Yaralanıyorsun ama iyileşemiyorsun. Her gün evvelki günden daha az enerjiyle uyanıyorsun. Bir gece yine uyumak için yattığında sabah uyanacak enerjiyi bulamayacaksın. Ama ölmeyeceksin de. Uykuyla ölüm arasında sıkışacaksın. Ve yavaş yavaş, ölüme doğru kayacaksın." dedi Bayan Comstock. Ne derse haklıydı, gözlerim her sabah daha da kızarık oluyordu. Kendimi hala genç hissediyorum ama sanki onu hızlıca kaybediyorum. Sanki %95 enerji kaybıyla yaşıyormuşum gibi. Günün sonuna geldiğimde son derece uykulu oluyorum ama